Cumartesi 26 Nisan 2025 - 11:16
Dindarlık Akla Dayalı Olmalıdır; Geleneklere, Sosyal Alışkanlıklara veya Aile Geleneklerine Değil

Havza / Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Abdullah Şahini akıl ve düşüncenin dindarlıktaki yerine ilişkin konuştu.

Havza Haber Ajansı'nın haberine göre Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Abdullah Şahini, Gürgan Ezzehra (s.a) İlim Havzası öğrencileriyle düzenlenen bir toplantıda, İmam Sadık'ın (a.s) öğretilerine atıfta bulunarak akıl ve düşüncenin dindarlıkta ve dinin yayılmasındaki önemini vurguladı ve aklın geliştirilmesini toplum için bir gereklilik olarak tanımladı.

"Usul-i Kafi" kitabında ele alınan konulara değinen Hüccet-ül İslam Şahini "Akıl ve cehalet" başlığına dikkat çekerek cehaleti sadece cehalet olarak değil, aynı zamanda akılsızlık olarak tanımladı.

Üst düzey havza öğretim üyesi, kitabın bu bölümünün önemine vurgu yaparak, İmam Sadık'tan (a.s) "Akıl ve cehaletin orduları" konusundaki bir hadisi aktardı. Bu hadiste akıl ve cehaletin her birinin kendi ordusuna sahip olduğu belirtilmektedir.

Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Şahini, aklın ve düşüncenin toplumun kayıp halkası olduğunu belirterek "Aklı olan kişi dindardır." ifadesini kullandı.

Konuşmasının devamında "Dindarlık akla dayalı olmalıdır; geleneklere, sosyal alışkanlıklara veya aile geleneklerine değil." diyerek, insanların dini duygularla değil, akıl yoluyla dindarlığa ulaşmaları gerektiğini vurguladı.

Ezzehra (s.a) İlim Havzası öğretim üyesi, İmam Sadık'ın (a.s) din anlayışındaki akıl kullanımı ile ilgili sözlerine atıfta bulunarak, ibadetin insanı geliştirdiğini, ancak bu gelişimin motor gücünün akıl ve düşünce olduğunu belirtti.

Hüccet-ül İslam vel-Müslimin Şahini, dinin anlaşılmasının önemine vurgu yaparak, İmam Sadık'tan (a.s) naklettiği sözlerle hadislerin anlaşılması ile sadece hadis okumak arasındaki farkı dile getirdi ve toplumun din anlayışındaki yanlış anlamaların din karşıtlığının sebebi olduğunu söyledi.

Ekler

yorumunuz

You are replying to: .
captcha